Keskin: OSB’ler rant peşinde değildir

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Keskin, Türkiye’nin sanayide güçlü bir ülke olması gerektiğini belirterek, “Atıl arazilerin sanayicilere tahsis edilmesi maalesef yanlış anlaşılıyor. Biz OSB’ler olarak rant peşinde değiliz” dedi.

 

1953 yılında Sivas’ta doğduğunu belirterek sözlerine başlayan Mustafa Keskin, “1956 yılında ailece İstanbul’a geldik. O günden bu yana eğitim hayatım da dâhil olmak üzere müteşebbis ruhlu girişimci bir insan olarak İstanbul’da yaşıyorum. Şu an Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesi olan İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nin yönetim kurulu başkanıyım. Aynı zamanda İstanbul Esnaf Sanatkârları Odası ile Maslak Atatürk Oto Sanayi Sitesi’nin de başkanıyım” dedi.

 

GÜÇLÜ BİR ÜLKE OLMALIYIZ

Tarıma ve konut yapımına elverişli olmayan atıl arazilerin organize sanayi bölgelerine tahsis edilebileceğini ifade eden Keskin, “Atıl arazilerin sanayicilere tahsis edilmesi maalesef yanlış anlaşılıyor. Biz OSB’ler olarak rant peşinde değiliz. Araziyi alalım da orada arazi pahalılaşsın diye bir avantanın peşinde değiliz. Bize gerekirse arazilerin tapusu verilmesin, kullanım hakkı verilsin. Tek katlı yapılarda bile üretim yaparız. Biz ısrarla devletten atıl arazileri talep ediyoruz.

TOKİ her yere konutlar inşa ediyor. Bazı yerlere de TOKİ konutlarının yerine üretim yapılacak tesisler kurulsun. İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 300 bin kişi istihdam ediliyor. Dolaylı olarak aileleriyle birlikte buradan yaklaşık 1,5 milyon kişi ekmek yiyor. Sanayide güçlü bir ülke olmalıyız. Biz üzerimize düşeni yapacağız, devletimiz de üzerine düşeni yapacak. Devlet sanayicinin önünü açarsa ülkemizi seven üreticilerin yapamayacağı hiçbir şey yoktur. Erzincanlı hemşerimiz Mustafa Kaçmaz yıllar önce İkitelli OSB’de 6 işçiyle üretim yapmaya başlamış. Şimdi 1150 işçi çalıştırıyor. 96 ülkeye elektrik malzemesi veriyor. “Yerim büyüsün, 300 işçi daha çalıştırayım” diyor. Hak eden sanayiciye devletimizin sahip çıkması gerekiyor. Çünkü ülkemizin sanayiciye çok ihtiyacı var” diye konuştu.


Üretim ve sanayi adına devletten beklentilerini de dile getiren Keskin, “Yakın zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Mehmet Fatih Kacır Bey ile Ticaret Bakanımız Ömer Bolat Bey bizi ziyaret etti.

Biz meramımızı anlatıyoruz, bize rehberlik edin diyoruz. İstanbul’daki organize sanayi bölgelerinin en büyük sıkıntısı arazi yokluğudur. Anadolu öyle değil. Bugün Tokat Erbaa’da OSB kuruldu. Sivas’ta ikinci OSB açıldı. Fakat OSB’lere İstanbul’da arazi vermiyorlar. Sanayici de entegre bir sistem kurmak istiyor. İstanbul’a yatırım yapmayı planlayan sanayici Kayseri’ye gitmek istemiyor. Arazi İstanbul’da çok pahalı olmaya başladı. Sanayici “araziye para verirsem, inşaatını yaparsam, bir de içine makineler koyarsam maliyet çok artıyor, ben paramı buraya bağlamam” diyor. Silivri’de 10 milyon metrekare büyüklüğünde bir şahsa ait arazi bulduk. Pazarlık ettik ve araziyi satın aldık ama araziye organize sanayi bölgesi kurulmasına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı müsaade etmedi. Arazinin 4,5 milyon metrekaresini TOKİ aldı. 1,5 milyon metrekaresi bize kaldı. Şimdi oraya villa kent projesi inşa ediliyor.

Bence Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sanayi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan arsa talep etme noktasında hak sahibi olması gerekiyor. Böyle bir imtiyaz ülkemizin yarınları için elzemdir. TOKİ projelerinde çoğunlukla konut ve ticaret merkezleri inşa ediliyor. Sanayiye hiç yer ayrılmıyor. Hâlbuki o konutlarda yaşayacak insanların istihdam edilmeye de ihtiyacı var. Maalesef tüketim toplumu olduk. İHA’lar ve SİHA’lar buradan gitti. 30 sene boyunca İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’ndeydi. Türk müteşebbisi desteklenirse görüldüğü üzere İHA’lar ve SİHA’lar dünya markası haline geliyor. Silivri’deki 10 milyon metrekare araziyi satın aldığımız zaman bize sanayicilerden 21 milyon metrekare büyüklüğünde talep geldi. Devletimiz kabul etmeyince bize ayrılan 1,5 milyon metrekareye villalar yapılacak. Devlet yetkilileri bize “Anadolu’ya yatırım yapın” diyor ama İstanbul’da işçi bulamayan sanayicimiz orada nasıl işçi bulacak? Üretimin önemini anlatmak gerekiyor. Televizyonlarda saçma sapan programlar yayınlanacağına sanayinin, girişimciliğin, üretimin ve istihdamın önemini anlatan programlar yayınlansın. Sanayici ülkesini seven adamdır. Yakın zamanda 210 tekstil fabrikası Mısır’a gitti. Beyin göçü derken sanayi göçü başladı. Bizim siyasetimiz yoktur. Ülkemizi yöneten siyasetçiler de bizim baktığımız açıdan sanayiciye baksın istiyoruz. Benim 45 yıllık dostum olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey ile 15 dakika görüşebilsek, görüşmenin sonunda elini masaya vurarak “tamam, bitmiştir bu iş” der” diyerek sözlerini tamamladı.